5 Şubat 2017 Pazar

ÖĞRENİYORUM




Kim bilir kaçınız alıp başını uzun yollara çıkmak ister? Minicik bir bavul alıp eline, kimseleri tanımadığı, tek arkadaşı nefesi olacak sessiz bir arayışa gitmek. İşte bende kırklı yaşlara kadar ne zaman bunalsam alıp bavulumu uzaklara gittim. Yeni manzaralar aradım, yeni insanlar tanıdım. Kimi insanda kendimi buldum, kimi insanda kendimi kaybettim. Döndüm dolaştım kendime vardım. İnsan ne kadar dolaşırsa kendine o kadar yaklaşıyor sanki.

Şimdilerde aklımda bir fikir, kendime yolculuk yapıyorum. Kendime yolculuk yaparken, yolculuklarını hep güzele yapmış insanları okuyup kendime rehber ediniyorum. Öyle tecrübesiz, öyle başlangıçtaymışım ki senelerimden utanıyorum. Sonra bu zamanda utanmayı bildiğim için seviniyorum. Ruhum ve nefsim arasında savaş başlatıyorum. Öyle bir savaş ki gerçek mutluluğu yakalamak umudum. Sahip olduğum hiçbir eşya, hiçbir kimse olmamalı benim mutluluğum. Ne zaman nefsime uysam ruhum acı çekmiş, gözüm şimdi açıldı, anca görüyorum.


İnsan affettikçe hafiflermiş ya, önce kendimi affediyorum. Hatalarım dizlerimde bir çocuk yarası, kapatıyorum. Ne ben dünkü benim, ne sevdiklerim ne de sevmediklerim. Öyleyse neden hepimize yeni bir şans vermeyelim. Bu yazıyı kim okur kim okumaz bilemem. Kırdığım tüm gönüllerden özür dilerim. Bırakın yollarımız ayrıldıysa öyle kalsın, biz her yere birbirimizi yüreğimizde götürelim. 
Devamını oku...