10 Temmuz 2017 Pazartesi

Abra Kadabra

Suratını hemen asma ama. O kadar da zor değil aslında. Belki biraz esrarengiz, belki biraz zıtlıklar içinde. Tüm karışıklığın içine saklanan garip bir sadelikte. Tüm ağırlığı yaratan düşüncelerin. Ama sen düşüncelerin değilsin. Düşüncelerinin üzerine çıkıp az uzaklaştın mı, kendinle başa başa kalmayı başarabiliyorsun. Nefesinle, bedeninle, gördüğün duyduğun tüm güzelliklerin hissettirdikleriyle. Beklentilerin yabancılaşıyor, üzüntülerin bir değeri kalmıyor. Sonra dinçleşiyor insan, sıra krizi fırsata çevirmeye geliyor. Düşüncelerin karamsar duygulardan sıyrılınca zihnin parlıyor yeniden. Güçleniyorsun, heybetleniyorsun, daha kara oluyor gözlerin. Ne şansı suçluyorsun ne de kaderi. Ben seçtim, ben yanıldım, hatalıydım diyorsun. İşte o mucize kelime bir abra kadabra etkisi oluyor yaşamına. Sonra topluyorsun üstünü başını, tazeliyorsun makyajını, yeniden hazırlıyorsun bavullarını. Yeni yollara, yeni mekanlara, yeni insanlara şimdi diyorsun, topluyorsun eteklerini yeniden koşuyorsun. Çünkü biliyorsun o bir yumruk büyüklüğündeki kalbinin dünyalara sığmayan bir amacı ve ruhunun o koca amaca sevdalanan inancı var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder