14 Ağustos 2016 Pazar

Uyu da Büyü Ruhum



Rüyalar kadar zor hatırlanan anılarda hatırlıyorum kendimi. Henüz oldukça toy olduğum yıllarda. Her acıyı kocaman bir drama çeviren yıllar. Minicik sorunlar devleşir, tüm ömrümü kaplardı sanki. Herkes işi gücü bıraksın sorunlarımı sarmaya çalışsın isterdim. Hatta belki de çocuk aklımla özellikle hasta olduğum zamanlarda ilgi delisi olurdum. Şimdilerde sadece gülümsüyorum tüm bu anlara.
Sonralarda her zorluğun üstesinden gelmek, başka insanlara bunları yansıtmamak, daha kolay ve çekici olmaya başladı. Ruhun büyümesi bedenin büyümesine benzemez. Bedenin yaşlanmasını istemezken büyüdükçe ruhun yaşlanması hoşuma gitmeye başladı. Elbette insan gibi insanların hala araması sorması harika bir nimet bununla birlikte koca sahte ilgiler yerine, birkaç aile ferdi, birkaç dost yetip te artıyor. Ruhun büyümesi acıların küçülmesi demekmiş.
Bulduğum küçük formüllerle gelişimimi sürdürürken, bizlere sanki çok büyük sırlarmış gibi anlatılan şeylerin aslında çok da basit deneyimler olduğunu anladım. Bu satırları daha yavaş okuyun lütfen, ne kadar ani ve acımasız olursa olsun, sizinle ya da en sevdiğiniz insanlarla ilgili olsun, ACILAR aynı MUTLULUKLAR gibi bitiyor. Daha önce bittiği gibi. Öyleyse yüce kaderinizin kötü anlarını da harika anları gibi karşılayın. KABULLENİN. Çünkü kabullendiğinizde kaybolmaya başladığını fark edeceksiniz.
Eğer aklınızdan benim derdimi bilseydin, ben neler çektim bilseydin derseniz, size şunu söylemek isterim; eğer birbirimizin beyinlerine girip, o felaket anlarını paylaşabilseydik, kimse bir diğerinin yerinde olmak istemeyecekti.

En önemlisi sizin başınıza gelen şeylere verdiğiniz tepkileriniz. Çünkü onlar kaderlerinizin kırılma noktalarını değiştirecek. Eğer siz isterseniz kullandığınız yaşam arabasında başarılı bir şoför olacaksınız. Tabii başarı sizin için neyi ifade ediyorsa. Bu arabayı kullandığınız anları iyi değerlendirin, çünkü her an şoförü olmanıza da izin verilmeyecek…
Devamını oku...